Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
Devlet memurlarının, Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek herhangi bir faaliyette bulunmaları bu bentteki suçu oluşturur[211]. Memurun astına veya üstüne karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiiller yapması disiplin suçu olarak kabul edilmiştir[207]. Bu bentte aynı statüdeki kişilere karşı işlenen fiiller kapsam dışı bırakılmıştır. Bu yüzden memurlar görevlerini sürekli olarak ve kesintisiz yapmak zorundadır. Memurlar görevlerini ancak ilgili mevzuatın öngördüğü ve imkân verdiği hal ve koşullarda bırakabilecektir. Görevin, keyfi bir şekilde ya da bazı kişisel veya toplu hak arama vb.
Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir\. Bu heyecan verici oyun sitesinde şansını dene paribahis\. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir. Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Her üyenin (…)[119] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. C) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren on beş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…)[118] oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. B) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren on beş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar.
- İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur.
- Bazen bu tür bir ikaz disiplinin sağlanmasında disiplin cezasından da etkili olabilir[328].
- Ancak disiplin tecavüzü teşkil eden eylemler AsCK’nun 162/1-A maddesinde; “Askeri terbiyeyi, disiplini bozan ve hiç bir Ceza Kanununun maddelerine uymayan fiiller ve tekasüller” olarak tanımlanmıştır.
Maddesinde “yaşama hakkı” konusunda öngörülen sınırlamalar (istisnalar) “kısıtlayıcı” niteliktedir, bu istisnai hallerin dışında insan hayatına kasten son verilemez. Anayasanın temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması başlıklı 13. Maddesi hükmü 2001 yılı değişikliklerinden sonra genel koruma hükmüne dönüşmüş ve genel sınırlandırma sebepleri terk edilerek sadece ilgili maddelerde gösterilen özel sebeplerle sınırlandırma sistemi getirilmiştir[489]. Bu hükme göre; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz”. Madde hariç olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin askıya alınabileceği düzenlenmiştir. Maddede, Askeri mahiyetteki hizmetlerin zorla çalıştırma yasağını ihlal etmeyeceği belirtilmiş, kişi güvenliği ve özgürlüğünü düzenleyen 5. AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler incelendiğinde; 2.
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür.
Katıksız hapis cezası niteliği itibariyle insan onuruna bağdaşmayan eziyet verici bir cezadır. Bu ceza 4551 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Maddesinde yapılan değişiklikle Türk normlar hiyerarşisinde, Anayasa basamağı ile kanun basamağı arasında yeni bir basamak ilave edilmiştir. Bu basamak “temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar” basamağıdır[482]. Böylece kanunlarla uluslararası andlaşmalar arasında bir hiyerarşi yaratılmıştır. Zira bir kanunla, bir uluslararası andlaşma çatıştığında, kanunun önceki veya sonraki tarihli olmasına bakılmaksızın uluslararası andlaşma esas alınacaktır.
Dolayısıyla mülki görevler nedeniyle de olsa, jandarma personeli AsCK’ya göre disiplin amiri tarafından cezalandırılabilecektir. Bu düzenlemeler esas alınarak hazırlanan Yönetmelik ile yüksek disiplin kurulu ve disiplin kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri belirlenmiştir. Maddesinde, MSB’lığında yüksek disiplin kurulu, MSB’lığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında birer disiplin kurulu kurulacağı; 4. Maddesinde, yüksek disiplin kurulunun kimlerden oluşacağı[304]; 21. Maddede, haklarında aylıktan kesme veya daha ağır disiplin cezası uygulanmış olanların, bu cezaları 657 SK’nun 133. Maddesinde belirtildiği şekilde sicillerinden silinmiş olsa bile kurullarda görevlendirilemeyecekleri[305]; 22. Maddede de, kurulların başkan ve üyelerinin, kendilerine, eşlerine, ikinci dereceye kadar kan ve sıhrî hısımlarına, disiplin cezası verilmesini teklif ettikleri[306], disiplin soruşturmasını yaptıkları veya atanmasına yetkili oldukları memurlara ait işlerle ilgili olan Kurul toplantılarına katılamayacakları hükme bağlanmıştır.
“Askeri öğrenci, er ve erbaşlar tarafından okunması veya bulundurulması Genelkurmay Başkanlığınca yasak edildiği bildirilen kitapları, dergileri ve her türlü yazıları okuyan veya bulunduranlar 15 güne kadar oda hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.61). Suçun faili üst veya amir konumunda bulunan asker kişilerdir. Devlet memurlarının emrinde çalışan askerlerle aralarında astlık-üstlük ilişkisi bulunmadığından, onlar tarafından bu suç işlenemez. Ancak amir olan asker kişilerin, emirlerinde görevli Devlet memuru aleyhine bu suçu işlemeleri mümkündür. Zira İçHizK’nun 115/b maddesine göre, bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumundadırlar[146]. Maddesine göre, amir maiyetine hizmetle ilgili olmayan emir veremez. Astından hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz. Maddesi, amirlik veya üstlük durumunu kötüye kullanmanın üç ayrı çeşidini disiplin suçu olarak düzenlemiştir. “Bir kaçmaya kalkışmayı doğru olarak haber alıp da kaçmanın önü alınabilecek bir zamanda bunu amirine haber vermeyenler kaçma olmuş ise 7 günden 2 aya kadar oda hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.51). Kısa süreli izin süresini geçirme suçunun maddi unsuru failin, kıtasından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin alarak ayrılmasından sonra dönmeye mecbur bulunduğu günden itibaren 6 güne kadar özürsüz gelmemesidir. Şayet iznin geçirilmesi bir özre dayanıyorsa suç oluşmaz. Maddesi, ailesi fertlerinden birisinin ağır hastalığı veya ölümü, kaza, doğum, yangın gibi beklenmeyen felaketleri mazeret (özür) saymışsa da, bunların dışında failin kıtasına zamanında katılmasını engelleyen durumlar da özür sayılabilmektedir[126].